Daha acısı yüreğimizde olan Soma madeni faciasının ardından bir kaza ile daha karşı karşıyayız. Kaza İstanbul'da, Ali Sami Yen stadının yerine yapılan rezidansta meydana geldi. Bu kazadan hatta "kazalardan" sonra insan biraz düşünmeye başlamıyor değil. Sahi Türkiye'de neden bu kadar iş kazası meydana geliyor? Peki ya bu vurdum duymazlık nereden geliyor?
Sizler düşündünüz mü bilmem ama bazen bu kazaların aslında birer "kaza" olmadığı sanısına düşüyorum. Nedenleri çok açık olmasına rağmen bunu ben ve birkaç insan daha böyle söylüyor. Geri kalanı ise "Türkiye çok gelişti", "Türkiye yakında gelişmiş bir ülke olacak" demeyi sürdürüyorlar. Bu kadar iş kazası olan bir ortamda ne kadar gelişmiş olabiliriz bilemiyorum açıkçası. Eğer müteahhit, şantiye müdürü veya herhangi bir yetkili şahıs malzemeden çalıyor ise nasıl bir gelişmişliktir bu? Bir açıklaması olabilir mi bu iğrençliğin? Ekonomisi iyi olan bir ülkenin sizce malzemeden çalan
patronları olabilir mi? Ya işçi hakkı yiyen bir patronu olabilir mi? Daha da ileri gidelim. Eğer bir ülke gelişmişse adaleti de gelişmiştir demektir ve insan haklarına saygılı bir sistemi vardır demektir. Hükumet, yalaka patronların rüşvetlerini toplamıyordur ve halkının haklarını savunuyordur. Gelişmiş bir ülkede iseniz iş kazaları da olmuyordur. Malzeme çalanların cezası veriliyordur ve böyle bir durumu en son 1900'lü yılların başlarında yaşıyor olurdunuz. Evet hala Türkiye'nin gelişmiş bir ülke olduğunu veya gelişmesini hızla ilerlettiğini düşünüyor musunuz?
Hükumeti, devleti şöyle bir kenara bırakalım peki ya aileler ne olacak? Anneler, babalar, eşler, çocuklar, kardeşler ve tüm aile artık bir kişi eksik. Çıkıpta birileri "eceli gelmiştir" ya da "bu işin kaderinde var bu" gibi geçiştirici laflar kullanacak eminim. Ölen 10 kişinin hesabını veremediklerinden olsa gerek bir suçluluk psikolojisi veyahut insanları uyutma çabaları içerisindeler bu "BÜYÜK" insanlar. Evet onlar büyük insanlar. Bizi her şeyde birinci yapmak içi uğraşıyorlar. Mesela Avrupa'nın en çok iş kazası oranına sahip ülkesiyiz...
Biliyorum çok fazla soru soruyorum. Ama hayatında anlamı bu değil mi zaten. Sorguladıkça daha doğru yaşar insan. İnsan o zaman insan olur, sorguladığı zaman...
patronları olabilir mi? Ya işçi hakkı yiyen bir patronu olabilir mi? Daha da ileri gidelim. Eğer bir ülke gelişmişse adaleti de gelişmiştir demektir ve insan haklarına saygılı bir sistemi vardır demektir. Hükumet, yalaka patronların rüşvetlerini toplamıyordur ve halkının haklarını savunuyordur. Gelişmiş bir ülkede iseniz iş kazaları da olmuyordur. Malzeme çalanların cezası veriliyordur ve böyle bir durumu en son 1900'lü yılların başlarında yaşıyor olurdunuz. Evet hala Türkiye'nin gelişmiş bir ülke olduğunu veya gelişmesini hızla ilerlettiğini düşünüyor musunuz?
Hükumeti, devleti şöyle bir kenara bırakalım peki ya aileler ne olacak? Anneler, babalar, eşler, çocuklar, kardeşler ve tüm aile artık bir kişi eksik. Çıkıpta birileri "eceli gelmiştir" ya da "bu işin kaderinde var bu" gibi geçiştirici laflar kullanacak eminim. Ölen 10 kişinin hesabını veremediklerinden olsa gerek bir suçluluk psikolojisi veyahut insanları uyutma çabaları içerisindeler bu "BÜYÜK" insanlar. Evet onlar büyük insanlar. Bizi her şeyde birinci yapmak içi uğraşıyorlar. Mesela Avrupa'nın en çok iş kazası oranına sahip ülkesiyiz...
Biliyorum çok fazla soru soruyorum. Ama hayatında anlamı bu değil mi zaten. Sorguladıkça daha doğru yaşar insan. İnsan o zaman insan olur, sorguladığı zaman...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen yorumlarınızda illegal, argo, saldırgan kısaca herhangi kötü bir şey kullanmayınız. Teşekkürler